Madem PDR'yi Seçtin, Sen Bunu Hak Ettin!

Madem PDR'yi Seçtin, Sen Bunu Hak Ettin!

MADEM PDR'Yİ SEÇTİN, SEN BUNU HAK ETTİN!

"ARTIK HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"

-Sekiz yıllık zorunlu eğitim hayatını tamamlayıp sınavlarla, sorularla ve testlerle dolu olan stresli lise serüvenine mi katılmaya karar verdin?

-Bir de ergenlik döneminin tam ortasında sayısalcı popülaritesini yok sayıp ağırlığı eşit dağıtmayı mı seçtin?

-Üstüne üstlük onca havalı meslek arasından seçe seçe PDR yi mi seçtin? Geçmiş olsun çünkü; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Madem ki PDR'yi seçtin, sen bunu hak ettin!

Peki bundan sonra başına neler gelecek?   :-) 

-İki kere iki dört etmeyecek mesela en basitinden. Hayatındaki insan sayısı kadar cevabı olacak bu ilkokul düzeyindeki sorunun. Dünyaya bakışın, insanlara bakışın, olaylara bakışın değişecek. Siyah beyaz yaşamayacaksın diğer insanlar gibi, hayatında başka renkler olacak ve sen diğer insanlara renk katacaksın.

-Bir şeyin doğruluğundan da yanlışlığından da emin olamayacaksın. Dolayısıyla kolayca kestirip atamayacak, kategorilere ayıramayacak, hiçbir şeyi yok sayamayacak ve önyargılı olamayacaksın.

-Yaşlı kartını kullanabildiği saatler içinde bir otobüsten inip diğerine binen yaşlı teyzelere ve amcalara yer verecek ve sen ayakta zor dururken onlara yerlerini vermemek için başka şeylerle ilgilenenleri de anlayacaksın.

-Tuhaf imajlarla sokakta gururla gezenlere bıyık altından gülmeyecek, kendini gösterme çabasını anlamaya çalışacaksın. Yorulacaksın yani, çok yorulacaksın…

-Yersiz bulmayacaksın sınıfın en iyisi olmak isteyen öğrencinin çabasını, hatta hocaya ödevi hatırlatan o aynı kişiyi bile dışlamayacak, niyetinin kötü olmadığını düşüneceksin.

-Doğal karşılayacaksın mahalle bakkalının merakını, memleketine her gidişinde “dört yıllık mı okuyorsun?” diye sorup seni kızıyla karşılaştıran komşu teyzeyi ve maaşını soran iş arkadaşını.

-Çevresindekiler “ne halin varsa gör artık” derken kalp ameliyatının ardından sigara içen hastaya sen eksikliğin nerde olduğunu bulmaya çalışacaksın. Onu kendi haline bırakmayacak herkes vazgeçse bile yaktığı her sigarayı sen söndüreceksin.

-Kar demeden, yağmur demeden, sabahın ilk vakitleri demeden kimlik soran okul güvenliklerine, arkada metrelerce kuyruk olsa bile inatla paso soran otobüs şoförüne “o da işini yapıyor” diye hak verecek ve elinde hazır edeceksin her defasında…

-Hata yaptılar diye kızamayacaksın insanlara; en azından düşünmeden ani tepkiler veremeyeceksin. Sıkışan trafikte öfkeden artık koltuğuna sığamazken şoförler,sen bir sorun mu var diye düşüneceksin. Seni sollayan arabanın şoförünün bir yere yetişmek zorunda olduğu ihtimali aklının bir köşesinde olacak her zaman. Yavaş gidiyor diye ardında onlarca araba biriken şoföre korna çalmaktan ayrıntıya odaklanamayan insanların görmediklerini sen göreceksin.. Arabanın plakasındaki engelli uyarısını!!!

-Ters yere park eden birini hemen suçlayamayacaksın. Bir sebep arayacaksın her şeyin ardında, madalyonun görünmeyen kısmını merak edeceksin kısaca. Diğer yüzü herkes görüyor nasıl olsa…

-“İnsan; sosyal, psikolojik ve biyolojik bir varlıktır” tanımını görmüşsen bir kere, ki dört yılda çok kez görürsün, üç boyutlu düşüneceksin. Herkes kolaya kaçarken sen zoru seçeceksin.

- Düşünsene; otobüsü konserve seni ise dondurulmuş sebze yerine koyan şoförü, yüz kişilik otobüse yüz atmış birinci kişi olarak binmeye çalışan inatçı yolcuyu bile eleştiremeyecek, arkadaşınla kızgınlığını paylaşamayacaksın. Ve hatta her şeyi yiyip içemeyecek her şeyi satın alamayacak ve her yere gezmeye bile gidemeyeceksin.

-Tamam, abarttım… Kabul ediyorum…Özellikle son paragrafı unutabiliriz…

-Ama PDR’yi seçtiysen ve hala okuyorsan feragat etmen gereken çok şey olacak. İşin “insan” olduğu için bazen sonuca varamayacak, boşa kürek çekiyormuş hissine kapılacaksın. Çünkü belli kuralları yoktur bu işin her gün yeni bir şey çıkacak ortaya ve önceki öğrendiklerini yeniden yapılandırmak zorunda kalacaksın.

-Bunun yanında her gün biraz daha ilerleyeceksin. Çözülmesi zor bir muammadır insan fakat tanıdıkça hayret edeceksin. Yardım ettiğin kişinin bir tebessümü bile yetecek. Her gün yeniden başlamak için öyle bir güç bulacaksın ki kendinde sen bile şaşıracaksın. PDR’ci olmak böyledir işte; mutluluğu hüzünde, kolayı zorda bulacaksın. Sen PDR’yi okudukça sevecek, sevdikçe okuyacaksın...

Dergi p.Dr.'nin Kalemi Güçlü Yazarlarından Seher COŞKUN

Bu yazı telif hakları gereği kopyalanamaz, başka bir ortamda yayınlanamaz. Kaynak gösterilerek yazının (tamamı olmamak şartıyla) bir bölümü alıntılanabilir. Aksi durumda Dergi p.Dr. yönetimi yasal hakkını kullanma yetkisini saklı tutar. 

Dergi p.Dr.'nin tükenmek üzere olan eski sayılarına ulaşmak için dergipdr@gmail.com'dan veya site üzerinden bize ulaşabilirsiniz.

facebook.com/dergipdr

@dergipdr

instagram.com/dergipdr

Bu haber toplam 5648 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum