CİHAT BAŞARAN
Sosyal Medya Sizi Asosyal Birey Yapmasın
SOSYAL MEDYA SİZİ ASOSYAL BİREY YAPMASIN
Yazım yeteri kadar beğenilecek mi bilemiyorum fakat bu nokta gerçekten can sıkıcı olmaya başladı ve gençlerimiz gün geçtikçe daha çok sosyal medyanın hükmüne kendilerini bırakıyorlar. Sosyal medya dedik çünkü gençlerimiz sosyalleşmek yerine asosyalleşmeye başladı ve dahası dönemlerinin hareket ve davranışları olağan şekilde gitmemeye başladı.
Araştırmalara göre Türkiye nüfusunun yaklaşık 30.000.000 ‘u Facebook, yaklaşık 12.000.000 ‘ u ise Twitter kullanıyor. Bunun yanı sıra İnstagram, Tumblr vs gibi popüler olma yolunda ilerleyen uyguları hesaba katmıyorum bile. Gencinden yaşlısına herkes bir şeyler yazıyor, bir şeyler paylaşıyor. Beğeni alıyor, birilerine kendilerini gösteriyor, yaptıklarını anlatıyorlar.
Çevremde gördüğüm kadarıyla bu kervana 9-10 yaşında ki çocuklarda katılmış durumda. Çocuklara, dışarıda oyun oynamak yerine sanal ortamlarda bir şeyler yapmak daha cazip geliyor. Büyükler çocuklar uslu uslu oturuyor işte mantığıyla müdahale etmiyorlar. Unuttukları bir şey var. Bu çocuklar, ileride gerçek sosyal ortamlarda başarılı ilişkiler kurabilecekler mi, iş hayatına atıldıklarında geçmişlerinde ki bu asosyallik geleceklerine nasıl etki edecek. Evet, belki o yaşlarda bunlar pek göze batmıyor fakat ilerde çocukların hayatlarında bu durumların sıkıntı çıkaracağına garanti verebilirim. Tabi ki internet ortamından yoksun bir hayat düşünülemez fakat çocuğun çocukluğunu unutturmadan internet onlara sunulmalı.
9-10 yaşı bir kenara bırakıp, saniyede 152 twit atılan Türkiye’nin genç kesimine dönelim birazda. Sanal ortam, sosyal medya, herkes en iyisi, birileri birilerine kızıyor fakat bunu twitterdan dile getiriyor. Herkes dertli, herkes zengin, herkesin gündeme ayak uyduruyor, herkes vatansever, herkes silahşör. Ergenlik evresinde ki birey yine, olması gerekenden farklı davranışlar sergiliyor, çocuklar dönemlerini hızlı yaşıyorlar ve buda ileride dönemlere saplantılı kişilik özellikli bir insan olmalarına yol açıyor. Genç yaşta şişik bir EGO’ya sahip ergenler yetişiyor. Kendilerini tanıtma, kendilerinin iyi olduğunu gösterme, kendilerini daha kötü görüyorlarsa bunun bunalımına girme vs. Bunun yanında, madde bağımlılığına duyulan ilgi, ‘’Bende varım” diyen ergenin kazandığı kötü alışkanlıklarla hava atması, ne çok beğeniliyorsa o kimliğe bürünmesi, kimlik karmaşası beni kendi geçmişime bir götürüp bir getiriyor. Bizleri ilgilendiren nokta, bu bahsedilenlerin, ileride nasıl davranışlar doğuracağı, gencin kişilik gelişimine nasıl etki edeceği, sosyal hayatında sıkıntı çıkartıp çıkartmayacağıdır.
Bende bir sosyal medya kullanıcısı olarak tabi ki bu sanal dünyayı kötülemiyorum. Sadece gençlerin, sanal dünyalarında biraz daha dikkatli davranmalarını, yaşlarını unutmamalarını, o geri gelmeyecek yaşlarını sevip sahiplenmelerini istiyorum. Sanal dünyanın, kendi kişisel dünyalarını elinden almalarına izin vermemeleri için daha dikkatli daha bilinçli hareket etmek gerek. Unutmayalım ki, insanlarla iletişimin yazılardan ileriye gitmediği sürece mutlu sandığın kadar aslında mutsuzsundur.
Çevremde gördüğüm kadarıyla bu kervana 9-10 yaşında ki çocuklarda katılmış durumda. Çocuklara, dışarıda oyun oynamak yerine sanal ortamlarda bir şeyler yapmak daha cazip geliyor. Büyükler çocuklar uslu uslu oturuyor işte mantığıyla müdahale etmiyorlar. Unuttukları bir şey var. Bu çocuklar, ileride gerçek sosyal ortamlarda başarılı ilişkiler kurabilecekler mi, iş hayatına atıldıklarında geçmişlerinde ki bu asosyallik geleceklerine nasıl etki edecek. Evet, belki o yaşlarda bunlar pek göze batmıyor fakat ilerde çocukların hayatlarında bu durumların sıkıntı çıkaracağına garanti verebilirim. Tabi ki internet ortamından yoksun bir hayat düşünülemez fakat çocuğun çocukluğunu unutturmadan internet onlara sunulmalı.
9-10 yaşı bir kenara bırakıp, saniyede 152 twit atılan Türkiye’nin genç kesimine dönelim birazda. Sanal ortam, sosyal medya, herkes en iyisi, birileri birilerine kızıyor fakat bunu twitterdan dile getiriyor. Herkes dertli, herkes zengin, herkesin gündeme ayak uyduruyor, herkes vatansever, herkes silahşör. Ergenlik evresinde ki birey yine, olması gerekenden farklı davranışlar sergiliyor, çocuklar dönemlerini hızlı yaşıyorlar ve buda ileride dönemlere saplantılı kişilik özellikli bir insan olmalarına yol açıyor. Genç yaşta şişik bir EGO’ya sahip ergenler yetişiyor. Kendilerini tanıtma, kendilerinin iyi olduğunu gösterme, kendilerini daha kötü görüyorlarsa bunun bunalımına girme vs. Bunun yanında, madde bağımlılığına duyulan ilgi, ‘’Bende varım” diyen ergenin kazandığı kötü alışkanlıklarla hava atması, ne çok beğeniliyorsa o kimliğe bürünmesi, kimlik karmaşası beni kendi geçmişime bir götürüp bir getiriyor. Bizleri ilgilendiren nokta, bu bahsedilenlerin, ileride nasıl davranışlar doğuracağı, gencin kişilik gelişimine nasıl etki edeceği, sosyal hayatında sıkıntı çıkartıp çıkartmayacağıdır.
Bende bir sosyal medya kullanıcısı olarak tabi ki bu sanal dünyayı kötülemiyorum. Sadece gençlerin, sanal dünyalarında biraz daha dikkatli davranmalarını, yaşlarını unutmamalarını, o geri gelmeyecek yaşlarını sevip sahiplenmelerini istiyorum. Sanal dünyanın, kendi kişisel dünyalarını elinden almalarına izin vermemeleri için daha dikkatli daha bilinçli hareket etmek gerek. Unutmayalım ki, insanlarla iletişimin yazılardan ileriye gitmediği sürece mutlu sandığın kadar aslında mutsuzsundur.
Bu yazı toplam 5969 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.