PDR MESLEK ODASI NASIL KURULUR?
Sürekli konuşuyoruz: Meslek odamız yok, ruh sağlığı yasamız yok şeklinde... Peki, herhangi bir mesleğin "meslek odası" nasıl kurulabilir? Şartları ve prosedürü nedir. Detaylarını Psikolojik Danışman Sema KÜSMENOĞLU yazdı.
PDR MESLEK ODASI NASIL KURULUR?
Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için icra ettiği, toplum tarafından kabul görmüş ve genellikle yoğun bir eğitim, çalışma, bilgi birikimi gerektiren ve icra edilen uğraşın kişiye unvan kazandırdığı iştir.
Bir çalışma alanının “meslek” sayılabilmesi için, öncelikle, kendine özgü mesleki faaliyetleri olması ve bu faaliyetleri yürütecek kişilerin, gerekli bilgi ve becerileri kazanabilecekleri özgül bir eğitimden geçmeleri gerekir. Bu eğitim sonucu elde edilen “diploma” ile kişi çalışma hayatına başlar ve belli bir meslek unvanı ile belirli bir pozisyona yerleşerek mesleki faaliyetlerini gerçekleştirir (Kuzgun, 1990).
Psikolojik danışma; kişinin kendini anlaması, farkındalık kazanması, problemlerini tanımlaması ve çözüm yolları üretmesi, kararlar alması, kapasitesini geliştirmesi, çevresiyle uyumlu ve sağlıklı bir iletişim haline olması ve kendini geliştirmesi için uzman kişilerce verilen profesyonel yardım süreci olarak literatürümüzdedir. Rehberlik isse bireyin en verimli şekilde gelişmesi ve tatminkar uyumlar sağlamasında gerekli olan tercihleri, yorumları, planları yapmasına ve kararları vermesine yarayacak bilgi ve becerileri kazanması ve ulaştığı bu seçme ve kararları uygulaması için kişiye yapılan sistemli ve profesyonel yardımdır.
PDR, ÜLKEMİZDE HENÜZ PROFESYONEL BİR MESLEK NİTELİĞİ KAZANAMAMIŞTIR
Meslek tanımına ve PDR tanımlarına baktığımızda ve sahada çalışan birçok meslektaşımızın uygulamalarına baktığımızda profesyonelce yürüdüğü görülse de meslek odamızın olmamasından dolayı henüz profesyonel meslek olarak kabul görmemekteyiz. Bu yüzden hala psikolojik yardım verenlerin sınırları, eğitimi, unvan sorunu, çalışma alanları, özlük hakları gibi yönlerden sorunlar vardır.
Bir mesleğin profesyonel olarak kabul edilmesi için 3 temel koşul bulunmaktadır:
* Mesleğin yasal olarak tanınması
* Yetiştirme standartlarının belli olması
* Uygulanabilir etik kurallarının ve yaptırımlarının olması.
Mesleğimizin ülkemiz genelinde yetişme standartları büyük oranda bellidir. TÜRK PDR-DER tarafından etik kurallar da belirlenmiştir; fakat etik kuralların ihlalinde yaptırım olarak dernek üyeliğinden çıkarmanın ötesine yasal olarak geçilemiyor. Etik kuralların işlevsellik kazanması, ihlalinde yaptırımların gerçekleşmesi için ve mesleğimizin yasal olarak tanınması için meslek odamızın ivedilikle kurulması bizlere güven verecektir. PDR’nin temel ihtiyacı şu anda “Meslek Odası”nın kurulmasıdır.
Psikolojik danışma alanının toplumumuzda profesyonel bir meslek olarak yerleşmesi ve bu mesleğin serbest olarak icra edilir olabilmesi ancak yasal düzenlemeler ve meslek yasası ile mümkün olabilecektir. Meslek elemanı yetiştirme ve mesleki uygulamalarının standartlarını ortaya koyan, mesleğe giriş ve çıkışları belirleyen, meslek örgütünün işleyiş esaslarını saptayan yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır (Ergene, 2003).
NEDEN MESLEK ODASININ KURULMASINA İHTİYAÇ VAR?
Sahte diplomalarla bireylerin ruhuna virüslü neşter vuranların, etik kuralları gölgede bırakıp dürtüsel davranışlarıyla kol gezen, “PDR yatıyor-uyuyor” genellemesine bizleri düşünce ve duygularıyla maruz bırakanların meslek odasının kurulumuyla son bulmasına; yine müdürünün yetkilerine maruz kalıp “yetkinliğini”, mesleki ilkelerinin gerektirdiği sorumluluğu gerçekleştiremeyenlerin, kendi etik kurallarıyla çelişen yasalarla burun buruna gelen, mesleğini serbest olarak icra etmek isteyen meslektaşlarımızın rahat bir nefes alması için, kendini güvende hissedip mesleğini yetkin ve etkin bir şekilde icra edebilmesi için meslek odamızın kurulması PDR mezunlarını olduğu kadar danışanları da mutlu edecektir.
“SOSYAL medya şu sıralar ‘sahte psikolog’ iddiası ile çalkalanıyor”
“Kamu Yönetimi mezunu Aile Danışmanlığı yapıyor” gibi gazete manşetleri okumak, etik ilkelerin ihlaliyle psikolojik yardım(!) vermeye çalışanları görmek bizi üzüyor.
Henüz güncel kırmızı çizgimiz olan MEB’de çalışan Psikolojik Danışmanlarımıza kendi mesleğiyle çelişen yönetmelik taslağı konusu, “MESLEK ODASI”nın olmamasından kaynaklı olarak resmiyet kazanabilir ve mesleğimiz prestijini kaybedebilir.
Meslek Odası’nın kurulmasıyla alanda tartışılan pek çok soruna (eğitim standartları, unvan sorunu, özlük hakları, çalışma standartları, vb.) çözüm bulma konusunda kalıcı ve işlevsel adımlar atılacaktır.
Profesyonel bir meslek olarak kabul edilebilmek, bu yolda her bir meslek üyesinin sorumluluğu ve çabalarının birleştirilmesi ile hız kazanabilecektir.
*Daha önce “HUKUK MU PDR Mİ? SORUSUNA PDR’DEN YANA CEVAPLAYAN AŞIKLARIN MESLEĞİDİR PDR” başlığıyla neden felsefe ve sosyoloji mezunları PDR elemanı olarak atanamaz? yazısı ve türevlerinin yazılmaması (https://www.dergipdr.com/neden-felsefe-grubu-mezunlari-pdrci-olamaz-4332h.htm),
#kırmızıçizgimizpdr twitter etkinliklerinin acı bir şekilde düzenlenmemesi,
* Mezunlarımızın zaman ve enerjilerini mesleğimizin gelişimi adına harcamaları için,
* Unvan, çalışma standartları vb. için,
* PDR’ nin gerçekten PDR olması için,
* PDR’nin PROFESYONEL BİR MESLEK OLMASI için meslektaşlarımızın bireysel sorumluluk ve çabalarının birleştirilip topyekun halde meslek odamızın yasalaşması bizi biz yapsın.
Başta Türk PDR-DER ve akademisyenlerimizin öncülüğünde, her PDR mezununun gücünü birleştirmesi ve meslek odamızın kurulması umuduyla…
(Bir şeyleri bozmak, olumsuz eleştiri maiyetinde değil; birleşip güzel işler çıkarılması adına bilinçlendirmek adına yazılan bir farkındalık yazısı olsun diye…)
TÜRK PDR-DER'İN ÇALIŞMALARI
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, 1989 yılında Prof. Dr. İ. Ethem ÖZGÜVEN hocamızın önderliğinde Hacettepe Üniversitesinde görevli bir grup öğretim elemanının çabalarıyla kuruldu. On beş yıldır, kuruluş amacı doğrultusunda; Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında çalışanlar arasında birlik, beraberlik, mesleki dayanışma sağlayarak alanın ve mesleğin ülkemizde gelişmesini sağlamak, bu alanda çalışanların sosyal, bilimsel, mesleki, kültürel yönden gelişmelerine yardım etmek; meslek üyelerinin haklarını korumak ve savunmak amaçlarına yönelik çalışmalar yapmaktadır.
Türk PDR-DER, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında çalışanların “unvan sorunu” ve “İstihdam alanlarını koruma ve geliştirme” konusunda olduğu gibi, meslek elemanlarının özlük haklarını savunan bir mesleki örgüt olarak da faaliyet göstermektedir.
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin önderliğinde “Psikolojik Danışmanlar Meslek Odası ve Meslek Birliği Yasa Tasarısı” hazırlanmıştır.
Buraya kadar ifade edilenlerden de anlaşılacağı gibi, anayasa’nın 135. inci maddesine göre daha çok “mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak, mesleğin genel inanç ve kurallarına uygun olarak psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti veren kurumların gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve toplum ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak; meslek disiplini ve ahlakını korumak” amacı güden, kamu kurumu niteliğinde, kamu tüzel kişiliğine sahip bir meslek kuruluşu olarak, toplumu oluşturan bireylerin kişisel gelişimlerine katkı getireceği düşüncesi ile “Psikolojik Danışmanlar Meslek Odası ve Birliği”nin kurulmasına ivedilikle gereksinim duyulmaktadır.
(https://www.pdr.org.tr/Icerik.ASP?ID=1395#.WWyYPBXyjMw )
MESLEK ODASI NASIL KURULUR?
1) Oda; oda kurulmak istenen yerde çalışmakta olan sanat, hizmet ve meslek sahipleri ile esnaftan en az 500 kişinin isteği ve Bakanlık izni ile kurulur. Yeni kurulacak odalar için, oda üyesi olacak kişiler arasından 9 kişilik kurucular kurulu oluşturulur.
2) Oda kurucu üyelerinin tüm bilgileri, Bakanlıktan alınacak yetkiden sonra Bakanlık e-esnaf ve sanatkar veri tabanına kurucular kurulu tarafından eksiksiz olarak girilir.
3) Aynı çalışma bölgesinde aynı konuda birden fazla oda kuruluşu yetkisi verilmez, oda üyesi olacak esnaf ve sanatkarların tamamının kuruluş için yetki alınan odaya girişi yapılır.
4) Oda kuruluşu ile ilgili olarak Mülki İdare Amirliğine verilecek müracaat dilekçesine, Bakanlık e-esnaf ve sanatkar veri tabanına girişi yapılan ve en az 500 kişilik kurucu üyelere sicil müdürünün gözetiminde tanzim ve imza edilen Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanından alınmış 5 adet oda kuruluş tutanağı ve kurucular kurulunun hazır bulunmasıyla sicil müdürünün huzurunda düzenlenen Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanından alınmış beş adet oda ana sözleşmesi eklenir.
5) Oda ana sözleşmesi, oda kuruluş tutanağı ve kurucu üye bilgilerinin gerçeğe uygun olup olmamasından sicil müdürü sorumludur.
6) Mülkî idare amirliği 15 gün içinde oda kuruluş talebini inceler ve görüşü ile birlikte kuruluş belgelerini noksansız olarak Bakanlığa gönderir.
7) Bakanlık kuruluş talebi hakkında ilgili Birliğin görüşünü alır. Ana sözleşmenin ve kuruluş tutanağının Bakanlık tarafından onaylanmasını müteakip oda kurulmuş olur. Bakanlık bir ay içinde kuruluş izni verip vermediğini bildirmediği takdirde oda kurulmuş sayılır.
8) Kuruluşu yapılan odanın kuruluş tutanakları ve ana sözleşmesinin birer adedi Bakanlıkta alıkonulur. Diğerlerinin birer adedi Bakanlık tarafından konfederasyona, valiliğe, birliğe ve odaya gönderilir ve buralarda muhafaza edilir.
9) Oda, kuruluşunun Bakanlık tarafından onaylandığı tarihten itibaren tüzel kişilik kazanır. Ancak, odanın fiilen faaliyete geçebilmesi için, kurucular kurulu tarafından oda kuruluşunun Bakanlık tarafından onaylandığı tarihten itibaren, odaya daha sonra kayıtları yapılan üyelerde dahil 90 gün içinde oda kuruluş genel kurulunu yapması ve oda organlarını teşekkül ettirerek Bakanlığa bilgi vermesi zorunludur.
10) Kuruluş genel kurulunu yapamayan odanın kuruluşu yok sayılır. Kuruluş genel kurulunu yapan oda, ana sözleşmede belirtilen tarihte olağan genel kurulunu da yapmak zorundadır.
https://www.tesk.org.tr/tr/guncel/meslekioda.php
Sema KÜSMENOĞLU
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğr.
Dergi p.Dr Ar-Ge ve Eğitim Projeleri Birimi Başkanı
semakusmenoglu@gmail.com
Bu haber toplam 22203 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.