Miray Hasseli
"Cep Telefonları Ne Kadar Akıllı?"
"Cep Telefonları Ne Kadar Akıllı?"
Teknolojinin ilerlemesiyle hayatımızın en önemli araç-gereçleri haline gelen akıllı telefonlar, tabletler çocuklarımızın başucu kitabı yerine başucu oyuncakları olmayı başardılar. En küçüğümüzden en büyüğümüze hepimizin elinde gerçi belki de bu aşamada sadece çocukları suçlamak haksızlık olacaktır. Bir başka problem de çocuklar kendileri mi bu telefonlara, tabletlere yöneliyorlar yoksa ebeveyn mi küçücük bir bebeği bile bu aletlere oyuncakmışçasına yönlendiriyor? Sizlere de benim gibi ikinci seçenek daha mantıklı geliyor umarım. Tableti, telefonu çocuğun yaramazlık, huysuzluk yaptığı durumlarda ilgisini dağıtmak amacıyla verip susması için bir araç olarak kullanmaya başladı artık, ebeveynler. Günümüzün çalışan toplumunun gerektirdiği sorumluluklarla birçok ebeveyn sadece iş hayatını ve temel gereksinimlerini düşünüyor , çocuklarını yetiştirmek konusunda ise kendileri oldukça bilinçsiz yetişiyor ve çocuk ağladığında, sinirlendiğinde çocuklar birebir iletişim kurmak, oyun oynamak yerine çocuğun eline veriyor oyuncak gibi gördüğü aleti çocuk sustu mu gerisi hallolur sanıyorlar oysa ki en temel bağlarını koparmaya başladılar bile. Veyahut ebeveyn ev işlerini veya mesleki işlerini yaparken çocuğa veriyor akıllı telefonunu ya da tableti yeterki onun işini bozmasın da ne olursa olsun.
Yazımın başında da belirttiğim gibi sadece en küçüğümüzde değil en büyüğümüzün elinden de akıllı telefonlar, tabletler düşmüyorlar. Şimdi bir başka açıdan bakarsak çocuklar büyükleri rol/model almış oluyorlar. Büyüklerin ellerinden de düşmüyorlar , çocuklar kitaplar yerine, oyun yerine bu internet barındıran araç-gereçleri gördükleri için haliyle çocuklar da bunlara yönelme eğilimi göstermektedirler. Biz büyükler de tabiî ki gerektiğinde kullanmalıyız ama tüm boş zamanımızı kafamızı tabletlere ve akıllı telefonlara gömerek geçirmemeliyiz ki arkamızdan gelen nesil de kendine ket vurup sırf internet oyunlarına yönelik bir nesil olarak bizleri takip etmesinler.
Gelelim bahanelere ve çözüme giden ilk eylemlere…
Birçok bahaneler buluyoruz, küçükler ve büyükler olarak. Küçüklerin en ‘’büyük’’ bahanesi bilgisayardan ödevim var oluyor. Öğretmenler internetten araştırın diyor, anne-baba çocuk soru sorduğunda kitapları karıştırmak yerine akıllı telefondan bakıyor. Eee haliyle çocuğun interneti barındıran tablete, bilgisayara, akıllı telefona yönelmemesi imkansız oluyor. O zaman ilk hedefimiz bir ödevde, bir soruda kitap karıştırmak olursa kitaplara yönelmemiz ve yöneltmemiz kolaylaşacaktır.
Ebeveynlerdeki bahaneler küçüklerinkinden çok daha ‘’büyük’’ bahaneler zaten. En büyük bahanemiz ‘’ZAMANIM YOK, GOOGLE AMCADAN HEMEN CEVABI BULUYORUZ.’’ En düzeltilebilir bahanedir, zamanım yok. Ama en düzeltilemeyecek durumdur gibi davranılır, çünkü en kolayıdır böyle davranmak. Çocuğunuzla beraber ödev yaparken aynı zamanda sosyal vakit geçiriyormuşçasına değerlendirebilirsiniz o çok değerli zamanları. Zaten proje/performans ödevleri bundan dolayı öğrencilerin seviyelerinden daha fazlasını gerektiren ödevlerdir. Çocuk ailesiyle kaynaşarak bir şeyler yapabilsin diye, internete çocuğu kitlemek değildir amaç. Eğerki biz büyükler de amacına uygun davranırsak hem boş yere internete yönlendirme yapmayız küçüklerimize, hem sosyalleşmeyi hem de kitaplarla iç içe olabilmeyi başarma yolunda ilk adımları atarız.
İnternete mesafeyle, kitaplarla iç içe kalın.
Miray Hasseli
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.